“Ekran Arkasında Kalmıyor, Gerçek Hayata Yansıyor”
Kayadibi, sanal dünyada işlenen suçların artık yalnızca bireyleri değil, devletlerin egemenlik alanlarını dahi tehdit ettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Biliyoruz ki dijital ortamda yapılan eylemler yalnızca ekran arkasında kalmıyor; gerçek hayatta yaralar açıyor, hatta ulusal güvenlik politikalarını değiştirecek ölçekte sonuçlar doğuruyor.”
Siber Zorbalık ve Hukuki Yaptırımlar
Hakaret, iftira, özel hayatın gizliliğini ihlal veya kişisel verilerin izinsiz paylaşımı gibi eylemleri “siber zorbalık” başlığı altında değerlendiren Kayadibi, bu fiillerin yalnızca etik dışı değil aynı zamanda cezai yaptırıma tabi suçlar olduğunu hatırlattı.
Devlet Güvenliğini Hedef Alan Suçlar
Siber casusluk, kimlik hırsızlığı, seçim altyapısına müdahale ya da enerji nakil hatlarına sızma gibi saldırıların devlet güvenliğini doğrudan tehdit ettiğini belirten Kayadibi, bu tür girişimlerin artık adli mesele olmanın ötesine geçtiğini söyledi.
“Dijital Saldırılar Askeri Müdahaleye Eşdeğer”
Siber saldırıların bir ülkenin bilgi sistemlerine yönelik fiili bir askeri müdahale kadar yıkıcı etkiler doğurabileceğine dikkat çeken Kayadibi, devletlerin ulusal mevzuatlarını güçlendirmesi ve uluslararası iş birliklerini artırması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin Budapeşte Siber Suçlar Sözleşmesi ve 5651 sayılı Kanun ile önemli adımlar attığını, ancak teknik kapasite ve toplumsal farkındalıkta hâlâ gelişime ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
“Her Dijital Adım, Gerçekte Yankı Buluyor”
Kayadibi, siber suçların artık bireysel bir adalet arayışı meselesi olmaktan çıktığını, kamu düzeni ve devlet egemenliği boyutuna ulaştığını dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı: “Unutulmamalıdır ki ekrandan atılan her adım, gerçek hayatta yankı bulur bazen bir insanın hayatında, bazen bir ülkenin geleceğinde.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.