İzmir – İnsan ruhunun en evrensel ve derin deneyimlerinden biri olan “kalp kırıklığı”, İzmir'in tarihi ve simgesel mekânlarından biri olan 158 yıllık Tarihi Alsancak Garı’nda çağdaş sanatın diliyle yeniden yorumlanıyor. 21 Kasım 2025 tarihinde kapılarını açacak olan “Kalp Kırıklıkları Müzesi” adlı sergi, duygusal hafızanın en sessiz katmanlarına odaklanan, düşündürücü bir çağdaş sanat buluşması vaat ediyor.
Küratör Derya Manav’dan Duygusal Hafıza Katmanlarına Yolculuk
TRT İzmir Radyosu Arşiv Sorumlusu ve İzmir Radyo ve Demokrasi Müzesi Müdürü olarak da tanınan, aynı zamanda Uluslararası Müzecilik Derneği Başkanı Derya Manav’ın küratörlüğünü üstlendiği bu özel sergi, kırılganlığı ve vedayı estetik bir biçimde ele alıyor.
Küratör Manav, bu sergiyle kaybın, bekleyişin, vedanın ve unutmanın yarattığı duygusal iklimi sanat aracılığıyla görünür kılmayı hedefliyor. Serginin temel felsefesi, kalp kırıklığını yalnızca bireysel bir acı olarak değil; aynı zamanda insanın zamansal ve mekânsal varoluşuna kazınmış evrensel bir deneyim olarak ele almasıdır.
Simgesel Bir Mekân: Tarihi Alsancak Tren Garı
Sergiye ev sahipliği yapan Alsancak Tarihi Tren Garı Bekleme Salonu, etkinliğin temasıyla derin bir anlam bağı kuruyor. Garlar, tarih boyunca ayrılıkların, kavuşmaların, bekleyişlerin ve büyük değişimlerin mekânları olmuştur. 158 yıllık bu tarihi yapı, "Kalp Kırıklıkları Müzesi" için, insan duygularının hareketliliğini ve gelip geçiciliğini simgeleyen mükemmel bir fon oluşturuyor. Ziyaretçiler, tren seslerinin ve bekleme salonunun atmosferinin eşlik ettiği bu sergide, kendi duygusal tarihlerine dokunan sanat eserleriyle karşılaşacaklar.
Güçlü Kurumsal Destek
Bu anlamlı sanat etkinliği, güçlü kurumlar arası iş birliği ile hayata geçiriliyor. Sergi; İzmir Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Uluslararası Müzecilik Derneği'nin önemli destekleriyle gerçekleştirilmektedir. Bu destekler, etkinliğin sanatsal ve kültürel değerini pekiştirmekte ve İzmir'in sanat hayatındaki önemini vurgulamaktadır.
Ziyaret Bilgileri
“Kalp Kırıklıkları Müzesi” sergisi, 21 Kasım 2025 Perşembe günü saat 18:00’de düzenlenecek açılış kokteyli ile ziyarete açılacaktır. Sanatseverler ve duygusal derinliğe meraklı herkes, bu etkileyici sergiyi bir hafta boyunca ziyaret edebilecekler. Sergi, 28 Kasım 2025 tarihinde sona erecektir.
Küratör: Derya Manav
Yer: Alsancak Tarihi Tren Garı Bekleme Salonu, İzmir
Açılış: 21 Kasım 2025, Saat: 18:00
Kapanış: 28 Kasım 2025
Serginin İçeriği
11. Hat - Gurbet | Radyofonik Ses Yerleştirmesi | Alper Maral & Stefan Fricke
1961`den itibaren Almanya'ya göç eden gurbetçilerin hasret, özlem ve tutunma deneyimlerini şarkılar, türkü, mektuplar, röportajlar ve alan kayıtlarıyla dramatik bir kurgu içinde bir araya getiren bu ses yerleştirmesi, tren yolculukları üzerinden geçmişten bugüne göç hikayelerini anlatıyor.
Koleksiyon | Geçmişin İzleri | Cem Üsküp
Her antika obje, eski mektup ve saat bir zaman kapsülü; Sahiplerinin hayatlarından yankılar tașıyor. Cem Üsküp’ün koleksiyonu, geçmişin sessiz tanıklarını sergiye taşıyor ve ziyaretçiyi zamanın içinde bir yolculuğa çıkarıyor.
Küratör I Kalp Kırıklıkları Müzesi | Derva Manav
Derya Manav, kendi duygularından yola çıkarak serginin kavramsal çerçevesini oluşturuyor. Sanatçılarla kurduģu diyalogla her eserin duygusal yoğunluğunu ortaya çıkarıyor ve mekan ile eserler arasında yaşayan bir bağ kuruyor. Ziyaretçiyi kırılganlık, yalnızlık ve umut temalarının içinde bir yolculuğa davet ediyor.
Heykel | Boşluğa Sarılış | Ekin Erman
Küratör Derya Manav’ın bedeninden alınan kalıptan doğan bu heykel, boşluğa sarılan bir kadının direncini anlatır. Yalnızlıkla yüzleşen, zorluklara rağmen ayakta kalan, etik değerlere bağın bir kadının içsel gücünün sembolüdür.
Strüktür ve Sessizlik | Mekan Tasarım | Fatih Benzer
Tarihi Alsancak Tren Gari, Fatih Benzer`in dokunuşlarıyla bir sanat galerisine dönüştü. Geçmişin izlerini koruyan mekan, çağdaş sanatın enerjisiyle buluşuyor ve ziyaretçiye görsel ve duygusal bir deneyim sunuyor.
Gökyüzünün Yükü | Video Art | İdil Berk
Gökyüzünde ağır hareket eden bulut, hayallerin ve umutların ritmini taşır.
Tren Geçti Mi? Ses Heykeli | Özgür Turan
Tren düdükleri, sadece bir uyarı değil, zamanın ve kolektif belleğin izlerini taşıyan duysal kodlardır. Her düdük bir varışın, vedanın, bekleyişin veya başlangıcın sesi geçmişle şimdi arasında titreşen bir köprüdür. Bu ses heykeli, düdükleri kavramsal bir enstrüman hâline getirerek ziyaretçiyi içsel bir yolculuğa davet eder.
Taş Olsa Çatlardı | Kostüm Tasarımı | Safure Balova
Bu yerleştirme, çağdaş kadının bedensel ve duygusal yüklerini simgesel bir biçimde görünür kılar. Kumaş parçalarına sarılı taşlar, modern kadının iş, aile ve sosyal yaşam arasında taşıdığı sorumlulukların ağırlığını ifade eder. Böylece eser, bireysel hafıza ile toplumsal beklenti arasındaki gerilimi estetik bir dille ortaya koyar.




Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.