CHP’de İzmir İl Başkanı olmak…
06 Ekim 2025, Pazartesi 12:17
CHP il başkanının kim olacağı İzmir gündeminde bir süredir önemli yer tutuyor. Hal böyle olunca Cumhuriyet’in kurucu partisinin her zaman lokomotifi olmuş şehrinde, en azından yakın geçmişte kimlerin bu görevi yürüttüğünü hatırlatmak iyi olur diye düşünüyorum.
Kaya Bengisu, Ödemiş Halkevi Başkanı ve Hukukçu. Ecevit’in iktidar olmasında önemli rol sahibi.
Dr. Sedat Akman, İzmir Tabip Odası Başkanı ve CHP gençlik kollarından yetişmiş, partinin her kademesinde çalışmış bir nefer. 1977’de İzmir’de Bülent Ecevit’e suikast girişimi olduğunda ona siper olmuş bir kahraman.
Erol Güngör, CHP’nin 1992’de yeniden kuruluşunda büyük emeği var, 600 kurucudan birisi. Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu gözaltına alındığında 85 yaşında demokrasi nöbeti tuttu.
Ali Rıza Bodur, Ekonomist ve Köy-Koop kurucusu. Tariş’te ve DİSK’te yöneticilik yapmış, ömrünü partisine ve kentine hizmete adamış bir emektar.
Osman Özgüven, inşaat mühendisi ve Dikili’nin efsane belediye başkanı. Halkçılık nasıl olur bütün Türkiye’ye gösterdi. Bunu da şöyle ifade etmişti; "Ben sosyal devlet olmanın yerel yönetimdeki koşullarını sağladım. Eğer bu hainlikse, Nazım'ın dediği gibi siz de yazın -Vatan hainliğine devam ediyor hala...”
Ekrem Bulgun, Makina Mühendisleri Odası’nın ve Trafik Güvenliği Vakfı’nın kurucularından. ilk kez 1973’te olmak üzere birçok kez il başkanlığı görevini üstlendi. Hep zor zamanlarda partisinde görev aldı.
Alaattin Yüksel, Ege Üniversitesi İşletme bölümü mezunu, partiye 1974’ün çetin şartlarında katılmış bir nefer. 2000 yılında ilk kez il başkanı seçildiğinde CHP baraj altında kalmıştı. Kolayı seçmedi, partisini ve örgütünü ayakta tuttu. Sonra mı? CHP'ye İzmir’den 18 milletvekili kazandırdı.
Bir de il kongresini kaybeden var mesela, Aydın Erten. 1998’de Baratalı’ya, sabaha kadar süren kıyasıya bir kongre ile kaybetti. Ama O, ne olursa olsun Gültepe’nin efsane belediye başkanı ve CHP’nin yılmaz neferi olarak ömrünü tamamladı.
Bahsettiğimiz tüm başkanlar hem iyi bir kariyer sahibi hem de sivil toplumda en az bir mücadeleye önderlik etmiş demokrat insanlar. Zaten siyaset de bir anlamıyla toplumu dönüştürme çabası değil mi? Meslek örgütleri, dernekler, vakıflar ve kooperatiflerde mücadele olmadan siyaset olur mu?
Son bir not. Bülent Ecevit bir keresinde Dr. Sedat Akman’ı Ankara’ya davet eder ve kendisini İzmir Belediye Başkanı olarak görmek istediğini söyler. Bunun üzerine Akman, bu görev için kendisinin tercih edilmesine teşekkür eder ancak önseçimden birinci çıkması durumunda adaylığı kabul edebileceğini belirtir. Atamaya ya da dayatmaya aday olmak bir kenara dursun…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum